0312 490 65 00
   info@patikaveteriner.com
09.00 - 19.30
09.00 - 19.30
10.00 - 19.00
Haftaiçi
Cumartesi
Pazar

Köpeklerde Konjuktivitis

Köpeklerde Konjuktivitis
Köpeklerde Konjuktivitis, Tanısı - Tedavi Yolları

Konjuktivitis; göz kapaklarının iç yüzeyi ile skleranın ön kısmını korneaya kadar örten ince bir katman olan konjuktivanın yangısıdır. Konjuktivanın dışında herhangi bir temasta antijenik reaksiyona neden olan mükoz membrana sahiptir. Bu yüzeysel tabakada çok sayıda lenfatik hücreler bulunur. Konjuktiva herhangi bir nedenle stimule edildiğinde efektör hücreler üreten lenfoid folüküller oluştur. Konjuktival plazma hücreleri immun yanıt oluşturan immunglobilinler üretir. Bu şekilde konjuktiva dış etkenler karşı kendini koruyabilir.

Köpeklerde konjuktivitis çoğunlukla başka bir rahatsızlık ile birlikte karşımıza çıkar. Primer enfeksiyona neden olan bakteriyel enfeksiyonlar köpeklerde çok nadirdir.

Köpeklerde konjuktivitise neden olan en sık hastalık Keratakonjuktivitis Sicca (KCS veya kuru göz sendromu) dır. Bunları allerjik reaksiyonlar, enteropiyon ve ektopiyon gibi göz kapağının yapısındaki bozukluklar, kirpik yapısındaki bozukluklar gibi hastalıklar izler. Bunların dışında floranın daha fazla büyümesine neden olan Staphylacoccus spp. veya Steptococcus spp. etkenleri ile distemper, canine herpesvirus 1, Leismaniasis hastalıkları görülebilir.

Resim 1. KCS kaynaklı konjuktival hiperemi ve genişlemiş damarların görünümü. Bu damarlaşma aynı zamanda korneanın ortasına kadar ilerlemekte.

Genellikle konjuktival hiperemi nedenli kızarık, ödem ve göz akıntısı şikayeti ile veterinere gelinir. İlerlemiş olgularda üçüncü göz kapağının ödeminden kaynaklı gözün kapanması şikayeti ile başvurulabilir. Sistemik rahatsızlıklara neden olan distemper veya leishmaniasis gibi rahatsızlıkta konjuktivitis fiziksel muayene ile anlaşılamaz. Klinik bulgular genellikle konjuktival damarlarda hiperemi, ödem, özellikle üçüncü göz kapağındaki lenfoid foliküllerde hipertrofi ve ödem, konjuktival ve subkonjuktival ülserasyon, daha ilerlemiş olgularda korneal ülserasyon, göz ağrısı, akıntı ve blefarospazm ile karşımıza gelir.

Resim 2. KCS kaynaklı purulent okuler akıntı ve artmış vascularizasyon ve pigmentasyon.

Tanı için, ilk başta KCS varlığını elemek amacıyla ShirmerTear Test ile göz yaşı mıktarı ölçülür. Göz yaşı seviyesinin düşük çıkması ile KCS’ye yönelik tedaviye başlanabilir. Test sonucunun normal çıkması durumunda yüksek büyütmede kornea üzerinde bulunabilecek yabancı cisimler incelenir. Bazı olgularda yabancı cisimler üçüncü göz kapağında bulanabildiği için bu bölümünde iyi şekilde incelenmesi gerekir. Göz kapakları ve kirpiklerin yapısına bakılır. Bunlar dışında hayvan sahibinden olası alerjik etmenler için anamnez alınır.

Resim 3. Distichiasis kaynaklı kırmızı oklarla gösterilmiş içi dönük kirpiklerin konjuktiva üzerine etkisi.

Eğer herhangi bir tanı konulamıyor ise olası sistemik enfeksiyonlar düşünürlür. Bunlar dışında orbital hastalıklar, konjuktival neoplaziler, Scleral enfeksiyonlar gibi hastalıklar düşünülebilir. Labratuvar bulguları konjuktivitiste genellikle yardımcı olmaz. Sitolojik bakıda nötrofillerin yoğun görülmesi bakteriye veya viral konjuktivitin, plazma hücrelerinin veya lenfositlerin olduğu durumlarda kronik immun kaynaklı enfeksiyonlar olabileceğinin göstergesidir. Eosinofil yoğun olan sitoloji olgularında leishmaniosis üzerinde yoğunlaşılabilir. Köpek konjuktivitinde kültür çalışması genellikle gram-pozitif organizmaların üremesi ile sonuçlandığı için çok yardımcı olmaz.

Resim 4. Palpebral konjuktivada mavi oklarla gösterilmiş hipertrofik lenfoid foliküller.

Tedavi olarak, ilk başta konjuktivitise neden olan etmen tedavi edilir. Daha sonra var olan konjuktiva hasarı onarılmaya çalışılır. KCS olgularında hasta genellikle ömür boyu suni göz yaşı kullanması gerekir. Göz kapağı ve kirpik bozukluklarında çözüm , cerrahi yöntemler ile yapılır. Allerji vakalarında ilk başta allerjenlerden izole ortamda tutulmalı ve topikal glikokortikoidler kullanılmalıdır. Primer etmenler ortadan kaldırıldıktan sonra topikal glikokortikoidler ve geniş spektrumlu topikal antibiyotikler kullanılabilir. Primer etkenler ortadan kaldırılmadığında bazı olgularda medikal sağaltım ile sonuç alınsa bile ilaç kullanımı durdurulduğunda tekrarlama olasılığı çok yüksektir.

Tedavi süresince köpeği göz ağrısı ve kaşıntısı ile yapabileceği travmatik haraketlerden korumak için yakalık kullanılması gerekir. Ayrıca rahatsızlık duygusunu azaltmak amacıyla uygun koşullarda glikokortikoid damlalar kullanılabilir.

Konjuktiva genel yapısı itibariyle kendini çok hızlı ve düzgün biçimde onarabilir. Ancak komşu dokusu kornea için bu pek söylenemez. Derin kornael ülserler dışında göz çoğunlukla eski sağlığına geri dönebilmektedir.

Resim 1
Resim 2
Resim 3
Resim 4
23 51
İletişim
Adres:
İlkbahar Mah. Konrad Adenauer Cad. No:51/A Çankaya / ANKARA
Tel:
0312 490 65 00
Bizi Takip Edin
FacebookTwitterinstagram
Sitede kullanılar materyaller Patika Veteriner Kliniğine aittir izinsiz kopyalanamaz çoğaltılamaz.
© Patika Veteriner. 2017 tüm hakları saklıdır.